Reddi Miras Nedir? Birinci Derece Mirasçıların Mirası Reddetmesinin Sonuçları


Vural & Keskin & Yıldırım Hukuk Bürosu – Miras Hukuku Departmanı
Bu makale, "reddi miras" (mirasın reddi) kurumunun ne olduğunu, nasıl yapılabileceğini, kimler tarafından kullanılabileceğini ve özellikle birinci derece mirasçıların mirası reddetmesinin diğer mirasçılar üzerindeki etkilerini incelemektedir.
Vural & Keskin & Yıldırım Hukuk Bürosu olarak, mirasın reddine ilişkin Türk Medeni Kanunu hükümlerini ve Yargıtay, Bölge Adliye Mahkemesi ile İlk Derece Mahkemesi kararlarını derleyerek, mirasçılar için pratik ve hukuken doğru bir rehber sunuyoruz.
Reddi miras, mirasbırakanın terekesini — yani tüm malvarlığı ve borçlarını — kayıtsız ve şartsız olarak kabul etmeme anlamına gelen bir hukuki işlemdir.
Bu işlemle birlikte mirasçı:
📘 Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, T. 09.12.2021, E. 2021/1639 K. 2021/3723:
Reddi miras, "mirası kayıtsız şartsız reddettiğine ilişkin sözlü veya yazılı beyanı bozucu yenilik doğurucu hak niteliğinde olup" şeklinde açıklanarak reddi mirasın "bozucu yenilik doğuran bir hak" olduğu tanımlanmıştır.
Bu nedenle, beyanın mutlaka kayıtsız ve şartsız yapılması gerekir.
Reddi miras işlemi, Türk Medeni Kanunu ve yerleşik içtihatlara göre belirli bir usule tabidir:
Red beyanı, mirasbırakanın son yerleşim yerindeki Sulh Hukuk Mahkemesi'ne yapılır.
Mirasın reddi, mahkemeye yazılı veya sözlü beyan şeklinde yapılabilir.
Red beyanı, mirasın açıldığını öğrenmeden itibaren üç ay içinde yapılmalıdır. Bu süre hak düşürücü niteliktedir.
Sulh hâkimi, ret beyanını tutanakla tespit eder ve "red kütüğüne" kaydeder.
Birinci derece mirasçıların (örneğin eş ve çocukların) mirası reddetmesi, reddeden kişi sayısına göre iki farklı sonuç doğurur:
Birinci derece mirasçılardan yalnızca bir kısmı mirası reddederse, reddeden mirasçı mirasbırakandan önce ölmüş sayılır.
Bu durumda onun payı, kendi altsoyuna (çocuklarına) geçer; altsoyu yoksa diğer yasal mirasçılar arasında paylaştırılır.
"Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse, payı kendisi sağ değilmiş gibi hak sahiplerine geçer."
Mahkemeler, bu durumda düzenlenecek mirasçılık belgesinde reddedenlerin paylarının kimlere geçtiğinin açıkça belirtilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Eğer birinci derece tüm mirasçılar (örneğin mirasbırakanın eşi ve çocukları) mirası reddederse, miras bir sonraki zümreye (anne, baba, kardeşler) geçmez.
Bunun yerine tereke iflas hükümlerine göre tasfiye edilir.
📘 Yargıtay 6. HD E. 2014/12820 K. 2015/1155 T. 10.02.2015 ve Yargıtay 14. HD E. 2015/1822 K. 2015/5797 T. 25.05.2015:
"En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, Sulh Hukuk Mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir." (TMK 612. Maddesi)
Tasfiye sonunda borçlar ödendikten sonra artık bir değer kalırsa, bu değer "borçlar ödendikten sonra geriye kalan kısım varsa red vaki olmamış gibi birinci derece mirasçılarına verilir" (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, E. 2023/4575 K. 2023/8436 T. 03.07.2023).
Mirasçılar, ret beyanlarını verirken mirasın kendilerinden sonra gelen mirasçılara (örneğin çocuklarına) geçmesini isteyebilirler.
Bu durumda mahkeme, sonraki mirasçılara durumu bildirir ve bir aylık kabul süresi tanır.
Önemli: Usule uyulmazsa miras, TMK m. 612 uyarınca tasfiye edilir.
Reddi miras, mirasçıları mirasbırakanın borçlarından koruyan son derece önemli bir hukuki mekanizmadır.
Ancak reddin kimler tarafından ve nasıl yapıldığı, sonuçları tamamen değiştirebilir:
Bu nedenle, reddi miras beyanı verilmeden önce hem süre hem de usul açısından profesyonel hukuki destek alınması büyük önem taşır.
Vural & Keskin & Yıldırım Hukuk Bürosu, mirasın reddi, mirasçılık belgesi, terekenin tasfiyesi ve miras davalarına ilişkin tüm süreçlerde müvekkillerine uzman miras hukuku danışmanlığı sunmaktadır.
Randevu almak için hemen iletişime geçin. Uzman avukatlarımız size yardımcı olmak için hazır.
Bize Ulaşın